entry'ler (50)

efendi erkeğin piç erkeğe dönüşme süreci

http://www.uludagsozluk.com/e/16852878/ bunu yazmışım iki sene önce. daha da katılaştım bu konuda (neden acaba) suçsuz masum birinin günahı ne piçliğinizde boğulun.

sevgiliyi tuvaletten el yıkamadan çıkarken görmek

sevgilinin çok büyük bir edepsiz saygısız ve pislik oldugunu gösteren vaka. ne tiksinesi bir durum yahu çokmu zor ha çokmu zor temizlik çok güzel bi şey be. birde sizi o eli sıkmak ve dokunduğu şeylere dokunmak zorunda bırakıyosa allahım korkunç ya. nefret ediyorum böyle müsveddelerden var çünkü böyleleri. hele bide bu tipte bir sevgili, allah uzak etsin temiz insanlara temiz sevgililer nasip etsin.

yazarın ettiği büyük laflar ve sonuç

anlayın nasıl aşıktım ama geçti bitti hem öyle herkesin unuttuğu gibi değil daha başka unuttum öyle bi unuttum ki...

yazarın ettiği büyük laflar ve sonuç

seneler önce aslında çok masumca yaptığım eylem ve sonucu. yani yapamayacagimi düşündüğüm için-çok utanirdim yapsam-içimde böyle düşünüyodum ama dedimki "ne birinin peşinde koşcam gelsin konuşsun". sonuç: öyle fena aşık oldum ki bir çocuğa, gidip söyledim. aşık olmam dememistim oysaki ama tükürdügümü yalamam için anca öyle aşık olmam gerekmiş demekki ah şu dilim. ama yinede dilin yaresi pek acıtmaz aşk yarasindan yoktur öte diyordum.

inş hayrlsı

eyvallah işte şimdi mesud oldum gözüm açık gitmez gidebilemez.. ayrıca k.i.b bye la ölümüne kapışır öyle böyle değil.

inş hayrlsı

güzel bir duanin, temeninin samimiyetten yoksunlaştirilmiş hali. yahu zaten çok uzun değil bu iki kelime uzunca yazsanız olmuyormu şunu! o kadar yapay ki biri bana bunu yazinca ordan kaçasım geliyor. evet aylar sonra ilk girdiğim entry bi tuhaf oldu ama kpss gibi bir savaştan yeni çıktım idare edin bu aralar hiç olmadığım kadar üzgün ve kırılganım... toygar abi affet.

hoşlanılan kişinin hoşlanan kişiden hoşlanmaması

hayat bir gün değişik bir şey gösterse bu konuda böyle ufacıkta olsa aksi olabilir aslında dese, çok kişinin hayatı değişir.

hoşlanılan kişinin hoşlanan kişiden hoşlanmaması

insanın canını acıtandir. hele ömrünüz boyu hoşlandığınız kişiler sizden hoşlanmadıysa ve ve üstüne siz bir umut onu beklerken hep bi başkası size gelip açıldiysa daha fena, fazlasıyla da tuhaf bir durumdur.

feridun düzağaç vecizeleri

haftayı yedi gün yılı dört mevsim sandığım zamanlar...

ah ötekim tatlı şaşkınım gel sen inanma benim her sözüme... bu böyle gideer de gider diyebileceğimiz vecizeler.

sözlük yazarlarının şu an üzüldüğü şeyler

sabri'nin yaşadığı durum. şu an kpss çalışıyorum deli gibi ama dikkatim dağıldı üzülmekte değil de ne bileyim haberleri ve yorumları okuduktan sonra bağrıma basasım geldi adamı bi onun yerine koyun kendinizi hele. hiç hoş değil ronaldonun yaptığı nasıl bi ego bu lan!

güzel ile saf

yalın' a "bendeniz aşkın sesi" gibi bir repliği kim söyletti bilmiyorum ama çok yaratıcı gerçekten!

güzel ile saf

cornetto'nun bu yıl hazırladığı aşk temalı kısa filmlerden en tazesi. müziklerini ve seslendirmesini yalın yapmıştır. ayrıca filmde de arzı endam etmektedir. merakla bekledigim bir işti hoş da olmuş şarkılar çok güzel. beni en çok ilgilendiren yanı da bu. yalın biraz daha rahat oynasa iyiymiş ama olur o kadar. adamın sesi çok çok güzel( bu konuda bik bik ötenlere sinir oluyorum). umarım bu tarz işlerinin devamı gelir.

suskunlar

oldukça özlenen dizi. elbette çok sağlam diziler hep olmuştur, vardır ve olacaktır ama bunun gibisi bir daha hiç olmayacaktır bence. bir ecevit oran(namı diğer şerif) bir sarı, bir ıska, bir takoz irfan, bir gazanfer... bitince daha iyi anladım kıymetini. bundan böyle ara ara yazacağım ya da dillendireceğim ne diziydi ama! diye. hele müziklerini hiç unutmayacağım özellikle (bkz: gitsen de). umuyorum (bkz: aytekin ataş) en kısa zamanda bir soundtrack yapar da o güzel müziklerin hepsi bir arada somutlaşır. bir sinema filmi de çekilse aynı kadroyla fena olmaz sanki.

beyaz ın sürekli pantolonunu çekiştirmesi

normal düzeyde olursa elbette normal karşılanabilir bir durumdur. ama iş bu entrynin yazıldığı sırada oluşan görüntü, yazdığım entryi gereksiz kılmayacak kadar tuhaftı.

burun silerken mendilin kayması

ağır sinüzit zamanlarında burnun kağıt mendille buluştuğu anlarda bazen gerçekleşen durum. başıma bir kaç kere gelmiştir güzelce sildiğimi düşündüğüm bir anda o mendil burnumdan kayıyor haliyle sağ elim sola, sol elimde sağa kayıyor elimde parçalanmış bir mendil ve tabi ki sümükle birlikte. benzer bir şekli de: (bkz: sumkurunce mendilin parcalanmasi). neyse ki bu olay başıma hep yalnızken geliyor yoksa gören insanın yüzüne nasıl bakarım bilmiyorum. ki sümükle ilgili beni rezil eden bilmem kaç beygir gücünde bir anım var zaten.

kelebeğin rüyası

kullanılan şarkıların da çok güzel olduğu bir film. billur sesli bir kadın iki tane güzel şarkı söylüyor. söyleyeni ve şarkıların isimleri konusunda beni bilgilendirecek yazar arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

kelebeğin rüyası

biraz uzun ve sonlara doğru sıkan film. mert fırat ve kıvanç tatlıtuğ almış yürümüşler... suzan karakterini oynamaya çalışan kız, sen ne yapsan olmayacak sanırım her yeni rolünde bunu bana ispat ediyosun. ayrıca benim gözlerim senin hiç de güzel olmadığını görebiliyor. söylemeden olmaz babanın sana yani suzan'a attığı tokadı sanki ben atmışım gibi rahatladım. son olarak kıvanç tatlıtuğ muzaffer değil de kuzey tekinoğluydu sanki yer yer.

duyulduğunda küfür ettiren reklam replikleri

odea bank reklamı.

karşılıksız sevilenin bir gün sevebilme ihtimali

çok acı bir ihtimalsizliktir. o karşılıksız sevilenler var ya bunları okuyup ego şişiriyorlar.

beyaz ın sürekli pantolonunu çekiştirmesi

beyazın her hafta, programında oturup kalkarken gerçekleştirdiği eylem. yalnız bu gece daha da abarttı sanırım yada bugün ben her şeyi çok abartıyorum. gecenin bu vakti böyle işlerle mesgul olmusken şunuda söyleyeyim öncekiler bu kadar kısamıydı bilmiyorum ama bugün giydiği pantolon bildiğin kısa. belli ki zor durumda yoksa canlı yayında o garip hareketleri yapmaz. ek olarak: çorabında da bir sıkıntı var gibi.